Yöneticilerimize Mektup
Aralık 12, 2018
Dr. Gülşahiden Durucan
ALIŞAN Lojistik
İnsan Kaynakları Müdürü
Çocuk Psikolojisi Uzmanı Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu’nun “Pulsuz Dilekçe” isimli yazısı ne güzel de anlatır bir çocuğun ağzından anne-babaya söylenmek istenenleri… Tanıma, anlama, farkına varma ve anlaşma isteği adına samimi bir köprüdür adeta… İş hayatı ilişkileri de aslında bu istek ve de ihtiyaç etrafında dönüp durmaz mı çoğu zaman? Çalışan psikolojisini ve beklentilerini çözümlemesini bekleriz yöneticilerin ki en temel görevlerinden birisidir esasen. Geribildirimin konusundaki gelişim alanlarımız ise malum.
Bu noktadan hareketle anında geribildirim verme gereği yanı sıra, performans değerlendirme ve formal geribildirim döneminin yaklaştığı bu günlerde, çalışanların duygularına bir parça da olsa tercüman olabilmek adına Pulsuz Dilekçe’den feyz alarak kaleme aldığım “Yöneticilerimize Mektup” isimli yazımı paylaşmak istedim. Anlamak ve anlaşılmak dileği ile…
Sevgili Yöneticilerimiz,
Şirketimiz her yıl hedeflerine doğru inanç ve azimle ilerliyor. Bu ailenin ve bu yolculuğun bir parçası olarak biz de en iyisini yapmak için performans gösteriyoruz. En üstten en alta kadar hepimiz kendi görev ve sorumluluklarımız kapsamında yoğun ve yorucu mesailer yapıyoruz. Hepimizin amacı ortak. Başarmak ve hedeflerimize ulaşmak.
Hayatımıza performans yönetim sisteminin girdiği günden bu yana geldiğimiz noktada bazı duygu ve düşüncelerimizi dile getirmemize müsaade varsa, size şunları söylemek isteriz:
Bu sistemin şirketimizde var olması konusunda hepimiz hemfikiriz. Buna şüphemiz yok. Bu sistemi layığı ile işletmekte yönetici ve çalışanların sorumluluğunun farkındayız. Eğitimlerde size de bize de aktarılan bilgiler, tavsiyeler ışığında elbette hepimiz en iyisini yapmaya çalışacağız.
Bizler de sürekli bir değişim ve gelişim içindeyiz. Hepimiz birbirimizden ayrı değerleriz. Öncelikle duygu, düşünce, davranış, kişilik, karakter ve değerlerimizle bizi tanımaya ve anlamaya çalışın.
İşimizde uzmanlaşırken desteğinize ihtiyacımız var. Bize deneyimlerinizi aktarın. Gelişim alanlarımızı iyi analiz ederek ortaya çıkarın. Gelişimimiz için plan yapmamıza yardım edin ve her daim destek olun. Şirketimizin sağladığı olanaklar ölçüsünde eğitim almamızı sağlayın. Piştiğimi düşündüğünüz alanlarda bize sorumluluk hatta yetki verin. Kendimizi göstermemize fırsat tanıyın. Hem siz hem biz neler yapabildiğimizi görelim. Potansiyelimizi başka nasıl anlarız?
Bize yerli yersiz söz vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere olan güvenimiz azalıyor. Elinizden geldiğince destek olacağınızı bilmemiz yeter. Gelişimimiz için her zaman arkamızda olduğunuzu bilmek bize güç katacaktır.
İşimizi yapmaya çalışırken bazen hata yapar bazen de deneme ile öğreniriz. Buna tolerans göstermekte zorlanabilirsiniz. Telafi edilebilir ölçüde olduğu ve tekrarlanmadığı sürece hata yapmamızı hoş görün. Aksi halde hata yapmamak için konuşmaz, önermez, yapmaz ve yaratamaz oluruz.
Küçük hataları büyük suçmuş gibi ortaya koymayın. Bize yanılma payı bırakın. Bizi, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu yaratarak doğruya yöneltmeye çalışmayın. Hatalarımızdan dolayı bizi kötü çalışanmış gibi yargılamayın. Hüküm vermeden önce bizi dinleyin. Yanlış davranışlarımız üzerinde durup geribildirimlerinizle düzeltin.
Olumsuz geribildirim verirken suçlayarak, kişiselleştirerek ve sen dili ile değil, uygun bir üslup ile durumu, etkisini ve duygunuzu ortaya koyacak şekilde, hedeflerimiz, yetkinliklerimiz ve değerlerimizle bağlantı kurarak bütünü göstermek sureti ile bizi uyarın. Bu şekilde daha iyi anlar ve gereğini yapma arzusu duyarız.
Eksik yanlarımızı ortaya koyakken bize örnekler verin ki kabulümüz kolaylaşsın. Yaptığımız olumlu ve olumsuz iş / davranışlar ile ilgili bir köşede notlarınız olsun. Yoğunluğunuz ve işinizin stresi arasında zamanla unutmayın veya gözden kaçırmayın. Bu direnç gösterdiğimiz anlarda size yardımcı olacaktır. Biz de kendimizle ilgili notlar tutuyor olacağız.
Geribildirim almak bizim için altın değerindedir. Geribildirim verirken telefon veya olağan işlerle bölünmesine müsaade ederek bize kendimizi önemsiz ve değersiz hissettirmeyin.
Doğru bildiğiniz durum ve konularda bize kesin ve kararlı davranmaktan vazgeçmeyin. Yanlış /eksik yaptığımızı görünce bizi geribildirimlerinizle doğruya çekin. Anında yapacağınız geribildirimler bizim için önemli. Zamanında farkına varıp düzeltmek için fırsatımız olacak. Bizimle bu kapsamda iletim kurmaz sadece yıl sonunda yanlışlarımızı paylaşırsanız samimiyetinizden ve gelişimimize olan destek sözünüzden şüphe duyarız.
Biz de sizin gibi bir ananın kuzusuyuz ve size analarımızın emanetiyiz. Bize kendimizi kötü hissettirecek, motivasyonumuzu kıracak davranışlarda bulunmayın. Çok kızıp çok bağırmayın, uygunsuz üslupla iletişim kurmayın. Yüksek sesle söylenenler beklenilen etkiyi çoğu zaman yapmaz. Yumuşak, bütünü gösteren ve kesin sözler daha iyi iz bırakır. "Ben sizin pozisyonunuzda iken..." diye başlayan söylevler de tam olarak etkili olmaz. Çünkü kuşak farlılıklarının getirdiği duygu, düşünce ve davranış farklılıklarının farkında olmamanız bizi üzer.
Bir etki/durum karşısında hislerle değil, mantık, değer ve sosyal normlar süzgecinden geçirerek davranış ve söylemlerde bulunmanız örnek alacağımız davranışlarınız olacaktır, unutmayın.
Olumlu gördüğünüz yönlerimizi de takdir etmeniz bizi tahmininizden daha fazla motive eder. Bize gönül gücü katar. Yapabilirliğimiz ile yarattığınız arzu birleşince potansiyelimiz ortaya çıkar. Ancak başarılı olmak için self motivasyonumuzu da sağlamamız gerektiğinin bilincindeyiz.
Koyulan kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimizi söyleyemeyiz. Uymamızı beklediğimiz kurallara sizin uymadığınızı görmek bizi çelişkiye düşürür ve gerek sizinle gerek şirketle ilgili şaşırtır. Ancak, kurumsallık adına sistem ve kuralların olması gerektiğini biliyoruz. Ama kuralları işletirken adil ve objektif olun. Tutarsız veya adil olmayan davrandığınızı görünce hem güven duygumuz zedeleniyor hem de bundan yararlanıldığını görmekten üzülüyoruz.
Öğütlerinizden ve yönlendirmelerinizden daha çok davranışlarınızdan etkilendiğimizi unutmayın. Bizi eğitirken ve geliştirirken ara sıra siz de yanlışlar yapabilirsiniz. İyi niyetinizden şüphemiz olmadığı sürece bunları unuturuz. Ancak birbirinize saygının ve iyi niyetin azaldığını görmek bizi mutsuz ve tedirgin eder. İnancımızı kırar.
Ortamda olmayanın hakkını korur, bize ilgi gösterir, olumlu yönlerimizi takdir eder, tutarlı ve adil olur, gereken konularda gerektiği kadar bizi bilgilendirirseniz size güven duyarız.
Bizi dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğumuz anlar, soru sorduğumuz anlardır. Açıklamalarınız yeteri kadar zamanda ve detayda olsun. Bize işimizi yapabilmek için gereken bilgileri doğru ve zamanında verin. Kafamızdaki boşlukları başkalarının ya da kendimizin yalan yanlış doldurmasına izin vermeyin. Bizi yeteneklerimizin altında işlerde harcamayın. Potansiyelimizin farkında olun ve başarabileceğimiz işleri yapmamıza fırsat verin. Bize güvendiğinizi belli edin. Bizi destekleyin; hiç değilse çabamızı övün. Bizi başkalarıyla karşılaştırmayın; bu bizim motivasyonumuzu bozar.
Görüş ve önerilerimizi aktarabileceğimiz ortamlar yaratın. Sorularınızla her zaman bizi daha fazla düşündürün ve konuşturun. Ne yapılacağını sadece sizin söylemeniz sadece zamanla bizi köreltir.
Bize haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Bu size olan saygı ve sevgimi azaltmaz; tersine, bizi size daha çok yaklaştırır. Aslında biz sizi düşündüğünüzden daha iyi görüyoruz. Yanıldığınızı ama bize itiraf etmediğinizi görünce üzüntümüz büyük oluyor.
Biliyoruz, ara sıra sizi kızdırıyor, belki de düş kırıklığına uğratıyoruz. Şirket olarak başarımızın artarak devamlılığı için bizden beklediklerinizi en iyi şekilde hatta çok daha fazlasını yerine getirmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.
Yukarıda sıraladığımız isteklerle amacımız kişisel gelişimimizde, departman ve şirket hedeflerine ulaşmamızda önemli bir araç olan Performans Yönetim Sisteminden beklediğimiz faydayı sağlamak noktasında içimizi dökmekti. Çünkü eğitimde öğretilenler gibi olacağı konusunda birçoğumuz endişe taşıyoruz.
Hep birlikte, iyi niyetle öyle bir ortam yaratalım ki; üslubunca geribildirim almaktan ve vermekten kimse rahatsız olmasın…Biz sizin iyi niyetinizden şüphe duymuyoruz siz de bizim iyi niyetimizden şüphe duymayın. Niyetimiz ve davranışlarımız paralel olduğu sürece birbirimizi daha iyi anlar ve anlaşırız. Bu şekilde doğacak sinerjinin ise bize daha büyük başarıların kapısını açacağına inanıyoruz.
Bizden "örnek çalışan" olmamızı istemek en doğal hakkınız, biz de sizi örnek yöneticilerimiz olarak görmeyi arzu ediyoruz. Bu noktada iyi niyetli ve gereği kadar anlayışlı olmanız bize yeter. Görev ve sorumluluklarımızı yapabileceğimiz en iyi şekilde yerine getirerek güveninizi boşa çıkarmayacağımıza inanıyoruz.
Sevgi ve saygılarımızla,
Astlarınız.