Kaspersky araştırmasına göre Türkiye'deki çalışanların çoğunluğu metaverse'in internetin geleceği olduğuna ve tüm sektörlerde devrim yaratacağına inanıyor (%67,8). Katılanlardan sadece çok azı metaverse kavramına şüpheyle yaklaşıyor ve bunun geçip geçici bir trend olduğunu düşünüyor (%18,3). Birçok çalışan şirketlerinin halihazırda metaverse ile ilgili projeleri olduğunu (%22) veya bu tür projeler için özel planları olduğunu (%44,8) belirtiyor. Ancak metaverse ile birlikte yeni siber güvenlik zorluklarının ortaya çıkacağını da da göz ardı etmemek gerekiyor.
Metaverse, fiziksel ve dijital gerçeklikleri birleştiren, sanal ve bağlı bir evreni simgeliyor. Metaverse içinde insanlar sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi sürükleyici teknolojiler aracılığıyla etkileşime girebiliyor, sosyalleşebiliyor, çalışabiliyor ve diğer faaliyetlerde bulunabiliyor. Metaverse genellikle çevrimiçi ve çevrimdışı dünyalar arasındaki sınırları bulanıklaştıran ve sosyal, ekonomik ve eğlence deneyimleri için sınırsız olanaklar sunan yeni nesil internet olarak tasavvur ediliyor.
KasperskyOS İş Geliştirme Lideri Victor Ivanovsky, şunları söylüyor: "Metaverse ile gerçek dünyadaki nesneler ve cihazlar arasında bağlantı kurmak söz konusu olduğunda, teknik olarak IoT'nin meta dünyadaki artan öneminden ve yeni rollerinden bahsediyoruz. Dolayısıyla 'Her Şeyin İnterneti'nin küresel siber suçlar açısından çekiciliği de artıyor. Bu nedenle IoT satıcıları, cihazlarında yeni nesil bir siber güvenlik yaklaşımlarını uygulamayı düşünmeliler. Kaspersky, cihazların tehlikeye atılmalarını neredeyse imkansız hale getirecek doğuştan gelen, yerleşik koruma ile tasarlanıp geliştirilmesine olanak sağlayan Siber Bağışıklık yaklaşımına öncülük ediyor. Örneğin Kaspersky IoT Secure Gateway, endüstriyel IoT ağlarında, akıllı şehirlerde ve metaverse sınırlarındaki diğer modern kullanım durumlarında nesnelerin interneti için güvenli bir ağ geçidi olarak hizmet vermek üzere tasarlandı."
Devamını Oku
Sabancı Holding’in global çimento markası Çimsa, Refinitiv’in Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’ne dünya çapında 12000 şirket arasından tek yapı malzemeleri şirketi olarak girdi. Çimsa, küresel çapta şirketleri 24 göstergeye göre değerlendiren Endeks’te, Türkiye’den en yüksek puanı alarak 38. sırada yer aldı. Refinitiv başarısı konusunda değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar “Eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda hareket ediyor bu ilkelere dayanan uygulamalarımızı şirket geneline yaymayı ve sektörün bu konuda öncü şirketi olmayı hedefliyoruz” diyor.
Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında, eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık ve insan hakları uygulamalarının şirket geneline yayılması gibi konularda önemli başarılara imza atmaya devam ediyor. Çimsa, çeşitlilik, kapsayıcılık ve insan gelişimi ölçümlerini izleyen, raporlayan Refinitv Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi sonuçlarına göre toplam 100 şirket arasında 38. sırada tek yapı malzemeleri şirketi olarak yer aldı. Aynı zamanda Çimsa, Türkiye’de en yüksek puanı alarak bu başarıya imza attı.
Dünya çapında 12.000'den fazla şirketi sıralayan ve 4 temel kategoride 24 ayrı göstergeyi değerlendiren Endeks, en çeşitli ve kapsayıcı, halka açık ilk 100 şirketi belirliyor.
Çimsa: Kapsayıcılığın ve Çeşitliliğin Öncüsü
Refinitiv başarısı konusunda değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar şunları söyledi:
“Eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda hareket ediyor bu ilkelere dayanan uygulamalarımızı şirket geneline yaymayı ve sektörün bu konuda öncü şirketi olmayı hedefliyoruz. Bu çalışmalarımızın karşılığını almaya başladık. Bunlardan biri olan Refinitv Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’nde 100 global şirket arasında Türkiye’de en yüksek puanı alarak 38. sırada tek yapı malzemeleri şirketi olarak yer aldık.
Bu başarıda eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda gerçekleştirdiğimiz örnek adımlar ile insan hakları, yönetim kurulunda çeşitlilik, İnsana Yakışır İş ve İş'te Eşitlik ilkelerini odağımıza alarak gerçekleştirdiğimiz insan kaynakları uygulamalarımızın rolü çok büyük.
Çimsa olarak biz, iş dünyasının, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın gücüne olan inancının bilincindeyiz. Bu nedenle, şirket içinde ve çevresinde eşitlik, adalet ve fırsat eşitliği prensiplerine sıkı sıkıya bağlıyız. İş gücümüzün çeşitli yönleriyle zenginleştirilmesinin, inovasyon ve başarıyı tetikleyen bir faktör olduğuna inanıyoruz.
Çeşitli bir işgücünün yaratıcılığı ve farklı bakış açıları, bugünkü rekabetçi iş dünyasında büyük bir avantaj sağlıyor. Bu nedenle, Çimsa olarak, her bir çalışanımızın yeteneklerini ve potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilmeleri için fırsatlar sunuyoruz. Çalışanlarımızın farklılıklarını kucaklıyor, bu farklılıkları güçlü bir takım oluşturmanın bir aracı olarak görüyoruz.
Brandon Hall Group Excellence Awards’ta, İnsan Kaynakları alanında 7 ödül aldık!
Ayrıca sosyal ve yönetişim alanlarında da değer yaratmaya devam ediyoruz. Yeni nesil insan kaynakları yaklaşımlarımız ile sektöründe en çok tercih edilen işveren markası olma hedefiyle ve öncü uygulamalarımızla fark yaratıyoruz. Bu kapsamda yakın zamanda dünyanın en prestijli ödülleri arasında yer alan, başarılı şirketlerin ve ekiplerin ödüllendirildiği Brandon Hall Group Excellence Awards’ta, İnsan Kaynakları alanında toplam 7 ödüle layık görüldük. Yarattığımız değerin kazandığımız ödüllerde karşılık bulmasından dolayı gurur duyuyor, fark yaratan uygulamalarımızda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz."
Devamını Oku
Türk ilaç sektörünün lider şirketlerinden Sanovel, güçlü Ar-Ge çalışmaları, farklı tedavi alanları ile büyüyen portföyü, etik & kalite odağı, uzman saha ve üretim gücü, beş kıtaya yayılan ihracat faaliyetleri ile 40 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Her geçen gün büyüyen ve yenilikçi vizyonuyla birçok başarıya imza atan şirket, gençlerin gelişime olan tutkularını desteklemek ve kariyer seçimlerinde onlara ışık tutabilmek için UNIque Genç Yetenek Programı‘nı hayata taşıdı.
İlaç sektöründe kariyer yapmak isteyen öğrenciler ve yeni mezunları kapsayan yetenek programı ile şirket, genç yeteneklere kariyerlerinin başlangıcında eşsiz bir deneyim sunmayı ve Türk ilaç sektörünün istihdamına katkı sağlamayı hedefliyor.
İlaç endüstrisini 360 derece öğrenme ve deneyimleme fırsatı sunuyor
Birçok fırsatın bir arada sunulduğu UNIque Genç Yetenek Programı’nın gençlere sağlayacağı faydanın altını çizen Sanovel İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Derya Oral; “Yetenek Kazanımı Takımımızın bu yılki özel projesi UNIque Genç Yetenek Programı kapsamında gençler, deneyimlemek istedikleri alan ve değerlendirme sürecinde belirlenen ilgi alanları doğrultusunda en uygun departman ve birimde görev alabiliyor. Sanovel UNIque Genç Yetenek Programımız ile gençlerin onları eşsiz ve farklı kılan birbirinden değerli özelliklerine odaklanarak hem öz farkındalıklarını artırmalarına hem de kariyer yolculuklarının henüz başında eşsiz ve unutulmaz bir adım atmalarına olanak sağlamayı hedefledik.
Biz bu süreci her ne kadar bir staj programı olarak adlandırsak da aslında UNIque’liler bir Sanovelli gibi projelerde yer alabiliyor ve departmanın işleyişine paralel görevler üstlenebiliyor. Böylece gençlerimiz farklı iş süreçlerine dair deneyim kazanımı ile ilgi alanlarını keşfederek o alanda daha da derinleşme imkânı yakalıyor. UNIque programının oryantasyonunu Sanovel liderlerinin deneyim ve bilgilerini tüm içtenlikleriyle aktardıkları, bununla birlikte “ilacın Ar-Ge’den hastaya yolculuğu”nu ilgili fonksiyonların liderlerinden dinleyebildikleri interaktif bir paylaşım süreci olarak tasarladık.
Genç yeteneklerimiz Ar-Ge Merkezimiz ve Üretim Kampüsümüzde düzenlediğimiz teknik gezilerimizle de bu yolculuğu yakından deneyimleme fırsatı elde ediyorlar. Farklı birimlerdeki Sanovelliler ile ‘Deneyim ve Gelişim Diyalogları’ yaparak ilaç endüstrisini 360 derece öğrenme ve detaylandırma olanağına sahip oluyorlar. Organizasyon içinde farklı bir departmanı da deneyimlemek istemeleri halinde rotasyon uygulaması ile kısa vadeli görevlendirmelerle farklı deneyimler yaşayabiliyorlar. Bununla birlikte staj yaptıkları fonksiyonların liderleriyle, daha önce staj yapmış ve bugün Sanovelli olan yeteneklerimizle “Learn & Lunch” uygulamaları kapsamında bir araya gelerek networklerini genişletiyor, gelecek kariyerleri için ilham alabilecekleri önemli bir paylaşım ortamı bulabiliyorlar. UNIque Genç Yetenek Programımız ile İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim, Bilgi Teknolojileri, Medikal ve Uyum, Satış ve Pazarlama, Fikri Haklar ve Hukuk, Üretim, Ar-Ge ve Kalite Direktörlüklerimize 46 eşsiz yeteneğimizi dahil etmiş olmaktan son derece mutluyuz. Yeni yeteneklerimizle bu sayıyı daha da artırarak hem şirketimize hem de Türk ilaç sektörüne katma değer kazandırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Devamını Oku
Hangi alanda çalışıyor olursanız olun, ister yeni bir meslek edinmek isteyin ister alanınızda derinleşmeyi hedefleyin, bugün hızla değişen iş dünyası dinamiklerinde güncel kalmak çok önemli. Kariyer yolunda profesyonellerin en ihtiyaç duydukları şeylerden biri saygın bir kurumdan alınan, uzmanlığın onaylanmış olduğu sertifikalar. Bugün saygın kurumlardan alınan eğitim sertifikalarının kişilerin kariyerindeki ilerlemede, derinleşmedeki katkısı tartışılmaz. Sabancı Üniversitesi, EDU liderlik yolculuğunda farklı sertifika programları ile profesyonellerin geleceğine ışık tutmaya devam ediyor.
Sertifika programları sayesinde profesyoneller sürekli yeni bilgiler edinerek güncel kalır ve iş dünyasının hızına adapte olurlar. Bunların yanı sıra başarıları kanıtlanmış bir kurumdan eğitim alırken elde edilen network olanağı, programlardaki karşılıklı öğrenme ortamı, alanda uzmanlaşma, gelişim, özgeçmişte güçlü referans oluşturma gibi faydalar bu gün artık kendini geliştirmek isteyen herkesin peşinden koştuğu faydalar arasında. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU, Türkiye’de alanında öncü yapısı, güçlü eğitmen ağı, uygulama odaklı ve yenilikçi eğitimleri, uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasıyla gelişimi yol edinen profesyonellere çözümler sunuyor.
İşte profesyonellerin Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi'nin sertifika programlarını tercih etmesi için 10 sebep:
1. Uluslararası Tanınırlık: Financial Times Executive Education Dünya Sıralaması’nda Türkiye’nin en iyi, dünyada ise 36. sırada yer alan Sabancı Üniversitesi, EDU, katılımcılara uluslararası tanınırlık kazandırıyor ve kariyerlerine küresel bir boyut katıyor.
2. Uzman Eğitmen Kadrosu: Sektöre yön veren eğitmenler ve Sabancı Üniversitesi akademisyenleri, kapsamlı bilgi birikimleri ve tecrübeleriyle katılımcılara değerli bir eğitim sunuyor, onları sektörün en iyileriyle buluşturuyor.
3. Farklı Eğitim Başlıkları: Yönetim ve liderlik, finans, satış, pazarlama, üretim ve verimlilik, eğitim ve teknoloji gibi farklı kategorilerde yer alan çeşitli eğitim başlıkları sayesinde katılımcılar, ihtiyaçlarına uygun programları seçerek kariyerlerini güçlendirme şansına sahip oluyor.
4. Güncel ve Uygulamalı İçerik: Programlar, sektörün güncel ihtiyaçlarına uygun olarak düzenleniyor ve katılımcıların iş yaşamlarında hemen kullanabilecekleri pratik bilgiler sunuyor. EDU, Financial Times Executive Education 2023 Sıralaması’nda “Eğitimlerde Gelecek Kullanımı” Kategorisi’nde Dünya’nın en iyi 16. Kurumu. Geleceğe yön vermek isteyen profesyonellere bu fırsatı, gelecek vizyonlu eğitimlerle sunuyor.
5. Network Olanakları: Katılımcılar, eğitimler sırasında farklı kurumlardan ya da sektörlerden profesyoneller ile karşılıklı öğrenme ve paylaşma olağına sahip oluyor.
6. Liderlik Becerilerinin Geliştirilmesi: Liderlik ve yönetim odaklı programlar, katılımcıların liderlik becerilerini geliştirme, stratejik düşünme ve etkili karar verme gibi kritik yetkinliklerini pekiştirme imkanı sunuyor.
7. İnovasyon ve Teknolojiye Odaklanma: Teknolojinin hızla değişen dünyasında rekabet edebilmek için katılımcılar, eğitimlerimizdeki teknoloji odaklı içeriklerle güncel kalma ve inovatif çözümler üretme yetkinliklerini geliştiriyor.
8. Sektörel Farkındalık: Programlarımız, farklı sektörlerde çalışan profesyonellerin iş dünyasındaki mevcut ve potansiyel fırsatları anlamalarına, sektörel gelişmeleri takip etmelerine ve bu bağlamda stratejik kararlar almalarına yardımcı oluyor.
9. Kariyer İlerlemesi: Sertifika programları, katılımcıların CV'lerine değer katan bir akademik başarı ve uzmanlık sağlayarak, kariyerlerinde daha hızlı ilerlemelerine katkı sağlıyor. Bu bağlamda alanında Türkiye’de lider, dünyanın en saygın kurumlarından biri olan Sabancı Üniversitesi, EDU’dan sertifika almak bir ayrıcalık sunuyor.
10. Yaşam Boyu Öğrenme: Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, katılımcılara sadece eğitim süresince değil, iş yaşamları boyunca da destek sağlayarak, yaşam boyu öğrenme kültürü oluşturmalarına yardımcı oluyor.
Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi'nin sunduğu sertifika programları, profesyonellere kariyerlerindeki başarıyı güçlü şekilde vadeden, uluslararası standartlara sahip ve sektörün liderlerinden oluşan bir ekosistem sunuyor. Eğitimlerde katılımcılar, kendilerini geliştirerek iş dünyasında öne çıkma fırsatı yakalıyorlar. Sabancı Üniversitesi, EDU’nun yaklaşan sertifika programlarımızı aşağıda inceleyebilirsiniz:
Yöneticiler İçin Finans Sertifika Programı
Yöneticiler İçin Finans Sertifika Programı; finansçı olmayan yöneticilerin, iş ortaklarının ve iş sahiplerinin, bir finansçı kadar bilgi sahibi olabilmelerini amaçlıyor. Bütünsel bir finansal bakış açısı kazanmalarını ve bir işletmenin tüm faaliyetleri süresince, karar süreçlerinde finansal boyutun etkilerini öngörebilmelerini hedefliyor.
5 Eylül’de başlayacak program için son başvuru tarihi 29 Ağustos 2023.
Yalın 6 Sigma Yeşil Kuşak Sertifika Programı
Yalın 6 Sigma Yeşil Kuşak Sertifika Programı, günümüzde, "Operasyonel Mükemmellik" alanında en çok kullanılan iyileştirme metodoloji olarak kabul ediliyor. Bu programda katılımcılar, "Yeşil Kuşak" seviyesi problem çözme araçlarını kullanarak, kuruluşları içerisinde karlılıklarına olumsuz etki eden verimlilik, kalite ve değişkenlikle ilgili konuları iyileştirebilecek araçları öğreniyorlar.
Program 20 Eylül’de başlıyor. 9 Ağustos tarihine kadar erken kayıt fırsatının sunulduğu olan programın son başvuru tarihi 13 Eylül 2023.
Liderlik ve Yönetim Sertifika Programı
Liderlik ve Yönetim Sertifika Programı, profesyonellerin; kişisel, mesleki ve kurumsal gelişimi, geniş bir bakış açısıyla ele almalarını sağlayarak, strateji, liderlik, finansal becerilerini geliştirmelerine imkan tanıyor. Organizasyon genelinde kurumsal etkilerini artırmaları, ekiplerinin potansiyellerinden yararlanarak kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturma konusunda kabiliyetlerini geliştirebilmeleri hedefleniyor. 18 günlük eğitimin bir ön eleme süreci bulunuyor.
27 Eylül’de başlayacak program için erken kayıt fırsatı 5 Ağustos’ta son bulacak. 13 Eylül 2023 tarihinde ise tüm kayıtlar tamamlanacak.
Uygulamalı Python Programlama Sertifika Programı
Uygulamalı Python Programlama Sertifika Programı, veri bilimine bir hazırlık dersi olmanın yanında, katılımcılara bilişimsel düşünme kavramlarını pratikte uygulayabilmeleri adına temel programlama yetenekleri kazandırmayı da hedefliyor.
Katılımcılara değişkenler, komutlar, şartlı ifadeler, döngüler, fonksiyonlar, temel veri yapıları ve dosya okuma/yazma işlemleri gibi Python3 diline ait temel programlama kavramları gösteriliyor. Program süresince matplotlib, numpy, pandas gibi Python kütüphaneleriyle örnekler zenginleştiriliyor, ders sonrası veri bilimine devam edebilmek adına gerekli altyapı sağlanıyor.
4 Ekim 2023’te başlayacak programın son başvuru tarihi 27 Eylül 2023.
Eğiticinin Eğitimi Sertifika Programı
Program, eğitmenlik kariyerinde ilerleyen kişilerin gelişim yolculuklarında, fark yaratan eğitmenler olabilmelerine; iyi bir eğitmen olmak için gereken tüm yetkinlik alanlarını geliştirebilmelerine destek ve rehber olmayı amaçlıyor.
28 Eylül’de başlayacak programda, yetişkin öğrenme teorisi ve öğretim tasarımı modellerinin temelleri, ihtiyaç analizi, fasilitasyon, öğrenme hedefleri, teknik ve materyal kullanımı ile ölçme ve değerlendirme yöntemlerine ışık tutulacak. Modüler yapıdaki programda, sahnede ve sanal ortamda katılımcıları etkileme, eğitimi hikayeleştirme konuları ile bilgiler aktarılacak.
Erken kayıttan yararlanmak isteyenlerin 21 Ağustos’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor.
Kurumsal İletişim Uzmanlığı Sertifika Programı
Kurumsal iletişim sektörüne yetkin ve donanımlı biçimde hazırlanmak, kariyerinde gerçek bir ilerleme kaydetmek isteyen herkes için sektörün duayenleri tarafından, iş dünyasından güncel örnekler ve uygulamalarla sürdürülecek program 29 Eylül’de başlayacak.
Toplam 9 tam eğitim gününden oluşan programda, geleneksel iletişim süreçlerinin yanı sıra lider iletişimi, kurumsal ilişkiler, itibar yönetimi gibi farklı başlıktaki konulara ışık tutulacak. Programda erken kayıt imkanından yararlanmak isteyenlerin 20 Ağustos tarihine kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor.
E-Ticaret Uzmanlığı Sertifika Programı
E-Ticaret’e ilgili duyan ve kendini bu konuda geliştirmek isteyenler, profesyoneller, girişimciler, e-ticaret konusunda gelişim hedefleyen şirketlerin yöneticilerine yönelik tasarlanan program 2 Ekim’de başlıyor.
E-ticaret Uzmanlığı Sertifika Programı katılımcılara online alışveriş ve e-ticaret kavramları hakkında bilgiler aktarabilmeyi hedefliyor. E-Ticaret ve yeni nesil ticaretin yeni trendlerinin farkında olma, müşteri beklentileri ve tüketici trendlerine dayalı bir dijital strateji oluşturabilme, başarılı bir e-ticaret stratejisi oluşturabilme gibi konulara ışık tutacak program toplam 21 oturumdan oluşuyor. Programda erken kayıttan yararlanmak isteyenlerin 31 Ağustos’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor.
Sabancı Üniversitesi, EDU tarafından gerçekleştirilen sertifika programlarıyla geleceğe yön veren liderler arasında yer almak için:
edu.sabanciuniv.edu/tr/sertifika-programlari
Devamını Oku
Türkiye’nin önde gelen global yazılım şirketi Etiya, başta yazılım mühendisleri olmak üzere yeni alımlarla insan kaynağını büyütmeye devam ediyor. Yetenekleri çekmek için ‘Sayısalcılar Buraya’, ‘arkadaşını getir’ gibi farklı uygulamalara imza atan şirket, çalışan bağlılığı için de hisse paylaşımından NFT ödüllerine pek çok fark yaratan uygulamaya sahip. İki yıl üst üste Great Place to Work ödülünü almaya hak kazanan şirketin İnsan ve Kültür Direktörü Yaprak Yazgan Tellici, “Gençlerin fikirlerine önem veriyor, herkesi dinleyerek şirkette inovasyon kültürünü destekliyoruz” diyor.
Türkiye’de 200 bin civarında yazılımcı olduğu düşünülüyor. Bu oran Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında çok düşük kalıyor. Türkiye’nin halihazırda yazılımcı ihtiyacı çok fazla. Pandemi sonrası şirketlerde dijital dönüşüm projelerinin hız kazanacağı ve yaşanan beyin göçü de düşünüldüğünde yazılımcı bulmak çok daha zorlaşacak. Bilişim şirketleri şu günlerde kalifiye personel bulabilmek için yoğun mesai harcıyor.
Yaşanan beyin göçüne rağmen çalışan sayısını her geçen yıl artıran bilişim şirketi Etiya hızla büyümesine devam ediyor. 3 kıtada 7 farklı ülkede 1514 çalışanı olan şirket, ağırlıklı olarak bilgisayar ve yazılım mühendislerini istihdam ediyor. Şirket daha çok genç yeteneğe ulaşabilmek için 2021 Temmuz ayından bu yana ‘Etiya Akademi’ adı altında ‘Sayısalcılar Buraya’ sloganıyla bir program yürütüyor.
Etiya İnsan ve Kültür Direktörü Yaprak Yazgan Tellici, programla ilgili şu bilgileri veriyor: “Sayısal bölümlerden mezun olanları ön elemelerden geçirerek kendi kadrolarımıza dahil ettiğimiz bir eğitim programı oluşturduk. Bu programda katılımcıları eğitimleri başladıkları andan itibaren Etiya kadrosuna alıyoruz. Ücret ve yan haklar gibi bir çalışanın elde ettiği tüm haklara sahip oluyorlar. 8-10 hafta süren eğitimin ardından, ikinci bir eleme süreci söz konusu olmadan 300’den fazla yeni mezunu kadromuza bu program aracılığı ile dahil ettik.”
‘Arkadaşını İşe Getir’
Hali hazırda işe alımların yoğun bir şekilde devam ettiğini söyleyen Yaprak Yazgan Tellici, şu dönemde sektörde insan kaynağı bulmanın çok zor olduğuna değinerek, “Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden Anadolu’daki üniversitelere kadar tüm sayısal mezunlarına kapımız açık” diyor.
Etiya, yazılımcı bulabilmek için ‘çalışan referans uygulaması’ da yapıyor. Yani Etiya’da çalışmakta olan birisi şirkete arkadaşını tavsiye ettiğinde ve işe alınan kişi şirkette 6 ayını doldurduğunda tavsiyede bulunan çalışan ödüllendiriliyor.
Tabii iş sadece doğru çalışanı doğru yerde istihdam etmekle de bitmiyor. Bilişim sektöründe kalifiye personel bulma konusunda yoğun bir rekabet ve beraberinde getirdiği hızlı bir çalışan sirkülasyonu var. Şirketler çalışanları bağlayabilmek için çeşitli uygulamalar yapıyorlar.
‘En İyi İşveren seçildiler’
En iyi işyerlerini ödüllendiren Great Place To Work tarafından iki yıl üst üste “Great Place to Work (Harika İş Yeri) Sertifikası”nı almaya hak kazanan, 1.000 çalışan ve üzeri kategoride “Türkiye'nin En İyi İşverenleri™ 2023” listesindeki yerini alan Etiya, insan kaynakları uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Yarattığı inovasyon kültürü ve yüzde 40’a varan kadın çalışan oranıyla sektöründe fark yaratan şirket, çalışanların aidiyetini arttırmak için bir dizi uygulama yapıyor. Tersine mentorluk da bu uygulamalardan biri.
Her ne kadar şirketin yaş ortalaması 30 olsa da 50’li, 60’lı yaşlarda çalışanlar da var. Bu nedenle şirket tersine mentorluk uyguluyor, yani gençler yaşça kıdemli çalışanlara mentorluk veriyor. Amaç gençlerin bakış açısını yöneticilerin görmesi, birebir dinlemesi ve onların ihtiyaçlarını ilk ağızdan duyabilmeleri. Şirketin CEO’su Aslan Doğan dahil olmak üzere tüm yöneticiler bu uygulamaya katılıyor. Peki gençler ne istiyor? Tellici bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: “Gençler biraz daha ortak aklın egemen olduğu bir şirket istiyor. Neyi, neden yaptığını görmek, yaptıkları işi sorgulamak ihtiyacındalar. Yani sadece ezbere iş yapmak istemiyor. Neye hizmet ettiğini görmek istiyor. Şirket hedefi nedir, nereye ulaşmak istiyor ve bu bütünün nasıl parçası olabilir bunu bilmek istiyor. Aidiyet de böylece daha güçlü hale geliyor.”
Sosyal etkinlikleri önemsiyoruz
Hibrit ve tamamen uzaktan çalışmanın hâkim olduğu şirkette çalışanlar arasındaki sosyalliği arttırmak için her çeyrekte tüm ofislerde yapılan happy hour’lardan kahve molalarına, yaza merhaba partilerinden yıl sonunda yapılan tüm şirketin bir araya geldiği etkinliklere, teknoloji sohbetlerinin yapıldığı tech talks’lardan takım olmayı destekleyen kulüp aktivitelerine pek çok etkinlik yapılıyor.
‘Hisse Paylaşım Programı devreye girdi’
Etiya’da performansı ile fark yaratan, ekibe değer katan çalışanlar için farklı ödül programları da bulunuyor. Bunlar arasında en çok dikkat çeken ReWallet isimli çalışan hisse paylaşım programı. Etiya çalışanları için şirketin %6 oranında hissesini ayırmış durumda ve özgün bir puan sistemiyle çalışanlarını bu programa dahil ediyor. Çalışanların kıdemine, performansına, yıl içinde katıldığı eğitim sayısına ve fark yaratan başarılarına bakılarak bir skor elde ediyor. Bu skorun büyüklüğüne göre çalışanlar, şirketin belirli bir süre sonunda global büyüme kararına bağlı olarak anlamlı bir değere sahip olabilecekler.
Etiya’nın çalışanına verdiği önemi de gösteren bu program çalışanları tarafından büyük ilgi ile karşılandı.
Hisse paylaşım programı dışında Etiya çalışanlarının başarılarını NFT ödülleri ile de taçlandırıyor. 2023 yılında yayınladığı ilk NFT koleksiyonunda yer alan her bir eser farklı kategorilerde performansıyla fark yaratan ve belirli bir kıdeme sahip çalışanlarına hediye edildi.
‘Yenilikçilik değerlerimizde var’
Şirket olarak değerlerinden birinin de yenilikçilik olduğunu ve Great Place To Work’te de yarattıkları bu inovasyon kültürlerine vurgu yapıldığını söyleyen Tellici, “’Etiyalı olmak’ adını verdiğimiz bir değer setimiz var. Şirkette yer alan yönetsel pozisyonlardaki arkadaşlarımızla birlikte bu değer setini birlikte belirledik, ‘Etiyalı olmak nedir’ birlikte tanımladık. Bu çalışmada insan odaklı olmak, yenilikçi, mücadeleci, çözüm odaklı olmak gibi ortaya çıkan değerleri her yeni giren arkadaşımızın oryantasyonunda ve eğitim içeriklerinde dikkate alıyoruz.
Yenilikçiliği destekleyecek şekilde çalışanların görüş ve önerilerini dikkate alıyoruz. Kurum içinde kendi geliştirdiğimiz görüş-öneri platformu modülümüz de bunu destekler nitelikte. Her çalışan açıkça kendi fikrini, önerisini dile getirip sunabiliyor. Bu kapsamda yenilikçi, fark yaratan fikirler sunan çalışanları ödüllendiriyoruz. Hem de böylece potansiyel yenilikçi önerileri de teşvik ediyoruz.
Gençlere Tavsiyeler
Gençlere staj yapmalarını ve kendilerini geliştirmelerini tavsiye eden Yaprak Yazgan Tellici, şu önerilerde bulunuyor: “Dünya çok hızlı gelişiyor. Sektör çok hızlı değişiyor. O yüzden sadece derse girip iyi not almak yeterli değil. Zorunlu stajlarını tamamlamak bile yeterli değil. Ve tabi eskiye kıyasla bilgiye erişebilecekleri ortamlar çok daha kolay ve fazla. O yüzden kendisini sadece teknik anlamda değil, kişisel anlamda da mümkün mertebe geliştirmek için neler yapabiliyorlarsa yapmalılar. Bu bir YouTube'dan TEDx videosu izlemek de olabilir, bir podcast serisi dinlemek de olabilir, teknik belirli platformları takip etmek de olabilir. Bununla birlikte stajlarında kendilerinden istenenin üstüne çıkacak çıktılar da üretmeliler, yani ‘fark’ yaratmalılar. İngilizce bilgisi tabii ki özellikle yazılım sektörü için olmazsa olmazımız.”
Devamını Oku
Siemens Healthineers Türkiye, farklı kuşakların aynı iş yerinde uyum içinde nasıl daha iyi çalışabileceğini değerlendirmek için yeni bir araştırmaya imza attı. Şirket çalışanları tarafından gönüllü çalışma esasıyla kurulan Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitesi tarafından yürütülen Jenerasyonel Çeşitlilik Araştırması’nda Z Kuşağı’nın iş yerinden beklentileri ve ihtiyaçları önceliklendirildi.
1995-2004 yılları arasında doğmuş, 500 katılımcının yer aldığı araştırmada, Z Kuşağı’nın güçlü ve zayıf yönleri, hedefleri ve ihtiyaçlarının yanı sıra iş yerindeki eğitim imkanları, aidiyet duygusu, lider, performans ve iletişim gibi birçok farklı konudaki beklentileri değerlendirildi.
Araştırma sonuçlarına göre Z Kuşağı iş yerinde ‘saygı ve samimiyet arıyor’, ’ofisten çalışarak sosyalleşmeyi tercih ediyor’ ve yöneticilerinden ‘duygusal destek’ bekliyor.
Sağlık alanında diagnostik görüntülemeden laboratuvar hizmetlerine, ileri tedavilerden satış sonrası servis ve bakıma kadar geniş bir yelpazede hizmet veren Siemens Healthineers Türkiye, iş dünyasındaki ağırlığı giderek artan Z Kuşağı’nın iş yerinden beklentilerini öğrenmek amacıyla, Çeşitlilik Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitesi ile birlikte yeni bir araştırmaya imza attı. Çalışanları için çeşitliliği, fırsat eşitliğini ve kapsayıcılığı en önemli öncelikleri olarak konumlandıran Siemens Healthineers Türkiye, araştırma ile farklı kuşakların aynı iş yerinde uyum içerisinde nasıl daha iyi çalışabileceklerini öğrenmek üzere, iş yerine Z Kuşağı’nın gözünden baktı.
Araştırmaya Z Kuşağı şirket çalışanlarının (yüzde 17’si çalışan, yüzde 13’ü çalışırken okuyan) yanı sıra Türkiye genelinde 30’dan fazla üniversiteden öğrencilerden (yüzde 69) oluşan 500 kişi katıldı. Anket sorularıyla katılımcıların bireysel özellikleri, hayat hedefleri, çalışma ortamı, beklentileri, sosyal aktivite ve eğitim tercihleri, motivasyon, takdir ve lider beklentileri değerlendirildi. Çalışmada aynı zamanda Z Kuşağı’nın aidiyet beklentileri ve iletişim tercihlerine de yer verildi.
Z kuşağı için ‘saygı’ önemli
Araştırmada kendi güçlü ve zayıf yönlerini değerlendiren Z kuşağı temsilcilerine bu jenerasyonun en güçlü yönleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 62’si ’saygılı’ cevabını verdi. Bu cevabı ‘uyumlu’ ve ‘samimi’ olmaları izliyor. Katılımcıların hedeflerine ulaşmak için iş yerinden beklentilerinde ise ilk sırada ‘saygı görme’ geliyor. Aidiyet söz konusu olduğunda Z Kuşağı’nın en önemli beklentisi yine ‘saygı görme’. Diğer beklentiler ise şöyle: Görüşlerine değer verilmesi, ücret ve yan olanaklar, kariyer olanakları, ayrımcılık olmaması.
Zayıf yönleriyle ilgili değerlendirmelerde ise ilk üç sırada ’detaycı olmak’, ‘duygusal olmak’ ve ’kararsız olmak’ yer alıyor. Hayattaki hedefleri sorulan katılımcıların yüzde 74’ü ’başarı’ yanıtı verdi. Bunu mutluluk, prestij/statü, dostluk/arkadaşlık, eğlence ve sosyal sorumluluklar izliyor.
Çok çalışmaktan şikayetçi değiller
Z Kuşağı’nın liderlerden beklentilerinde ‘duygusal destek’ öne çıkıyor. Yönetimden ve liderlerden adaletli yaklaşım, pozitif iletişim, motivasyon artırıcı yaklaşımlar bekleyen Z Kuşağı, yöneticilerinden projelere dahil edilmelerini, fikirlerinin alınmasını ve anlık ya da 3 ayda bir geri bildirim yapılmasını istiyor. Katılımcıların diğer beklentileri ise yöneticilerinin duygusal olması, takımı yönetmesi, işini ve kendini yönetmesi geliyor.
İdeal çalışma ortamı söz konusu olduğunda Z Kuşağı’nın öne çıkan beklentileri şöyle: Uyumlu ekip, huzurlu ortam, samimiyet, bilgi alışverişi, özel hayata saygı. İş ortamındaki stres unsurlarında ilk sırada mobbing var. Bunu saygısızlık, küçük görülme, ayrımcılık takip ediyor. Zaman kısıtlaması ve çok çalışmak ise stres unsurları arasında en sonda yer alıyor.
Yoğun teknoloji kullanımına rağmen yüz yüze iletişimi ve yüz yüze eğitimi tercih eden katılımcıların uzaktan çalışma imkanının özgürlük ve esneklik beklentilerini karşılamakla birlikte sosyalleşme, disiplin ve bilgi paylaşımı adına ofiste bulunma ve açık ofis uygulamalarını talep ettikleri görülüyor. Bu da Z Kuşağı’nın beklentilerine en uygun çalışma modelinin esnek veya hibrit çalışma olduğuna işaret ediyor.
‘İş hayatındaki dönüşümden duygusal olarak da etkileniyorlar’
Siemens Healthineers Türkiye’de, tüm çalışanların kendilerini değerli ve güvende hissetmesini sağlamanın en önemli önceliklerinden biri olduğunu belirten Siemens Healthineers Türkiye CFO’su ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitesi Başkanı Nalan Abdullahoğlu, “Şirketimizin ana odak alanı ‘insan’. İnsanlığın sağlıkla yaşaması için çalışıyoruz. Osmanlı’dan günümüze, 135 yıldır bu coğrafyada faaliyet gösteriyoruz. Bu topraklarda bir asrı aşan varlığımızın ve başarımızın sırrı insan odağımız. Çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcı olmayı başarımızdaki belirleyici unsurlardan biri olarak görüyor, şirketimizde bu kültürle her türlü farklılığı kucaklıyoruz. Dengeli bir kadın-erkek çalışan oranı olan şirketimizin yaş ortalaması 34. Türkiye’nin en genç sağlık teknolojisi şirketleri arasındayız. Şirketimizde Z Kuşağı temsilcilerinin yenilikçi bakış açılarına ve katkılarına çok değer veriyoruz. Hem onların hem de iş dünyasının başarısı için beklentilerini ve ihtiyaçlarını anlamayı çok önemsiyoruz.
Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitemiz tarafından gerçekleştirilen araştırmamız bunun göstergelerinden biri. Araştırma sonuçlarında, Z Kuşağı’nın kendi karakteristik özelliklerinin yanında, özellikle pandeminin ve post pandemi döneminin etkilerini de görüyoruz. Uzaktan eğitim, uzaktan çalışma ve sosyal hayattan bir dönem izole kalmak, iş hayatına etkileri bakımından bu kuşağı diğer kuşaklardan daha farklı etkiledi. Z Kuşağı iş hayatından beklenti anlamında, başarı, kariyer, maaş gibi konularda diğer kuşaklarla ayrışmıyor. Daha çok kendilerini gerçekleştirmek anlamında duygusal beklentileri var.
Saygı görme, sosyalleşme, bilgi alışverişi yaparak ofisten çalışmayı daha çok tercih ediyorlar, yöneticilerinden duygu yönetimi desteği bekliyorlar. Bu beklentileri öğrenmenin hem onların hem de iş dünyamızın başarısı için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Şirket kültürümüzde bu beklentileri halihazırda karşılıyoruz, bu tür araştırmalarla birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Farklı kuşakların uyum içinde çalışması için daha etkili adımlar atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Devamını Oku