Sanal Organizasyonlarda Yapı

Mart 03, 2020

İletişim, ulaşım ve bilgi teknolojilerinde meydana gelen değişimlere bağlı olarak organizasyonlar yapılarını değiştirmektedir. Taylorizm felsefesinden hareketle genel anlamda birtakım amaçları gerçekleştirmek üzere bir araya gelen yapılar organizasyon olarak tanımlanmaktadır. Taylor’ın yayınlamış olduğu Bilimsel Yönetim İlkeleri organizasyonların işlevlerini yerine getirmek için belirli prosedürlere sahipti. Yönetim biliminin Sosyal Bilimler dahilinde incelendiği dikkate alındığında; dünyanın tarihsel süreci içinde meydana gelen sosyal ve siyasi gelişmeler organizasyonun muhtevasını da etkiledi. 

Douglas Mc Gregor tarafından ortaya konulan X ve Y teorisi farklı bakış açılarının yönetim ve organizasyon yapısına etki edebileceğini bizlere göstermiştir. Mayo ve arkadaşlarını da bu gruba dahil etmemiz gerekmektedir. 

Spesifik olarak baktığımızda, 2.Dünya Savaşı yıllarından 1980’lerin başlarına kadar genel trend personel uzmanlıklarının artması neticesinde belirginleşen yönetim kademeleriydi. Organizasyonel açıdan karar verme ve aksiyon almada katı ve disiplinli bir süreç söz konusuydu.1980’lerden itibaren ağırlığını iliklerimize kadar hissettiğimiz yassı organizasyon tipleri modern örgütlere karar alma ve aksiyon yaratmada avantaj sunmaktaydı. Böylelikle hacimce yoğun olan bilgi yapılara organizasyonlara sanallık bakış açısını kazandırmaktaydı. 

Bilgi ve iletişim teknolojisindeki meydana gelen gelişmeler, zaman ve mekan gözetmeksizin birbirine bağlı örgütleri sanal ağlarda toplamaktaydı. İnsan unsurunun beşeri sermaye olarak kabul edildiği ve buna bağlı olarak bilginin 21.yy’da petrol değerinde olduğunu düşündüğümüzde; sanal örgütler modern organizasyon sürecinin işlemesi adına varlığını devam ettirecektir. Temel yeteneklerin geliştirilmesi düşüncesi ve outsource yaklaşımının organizasyonlardaki varlığı temel fonksiyonların ( planlama-organize etme – yürütme ve kontrol) icra edilmesi için önemli kilometre taşıdır. 

Belirlenmiş olan standartlar, oluşturulmuş olan süreçler bağlanılabilirlik etkisiyle belirli sinerjinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu da sanal örgütlerin pozitif çıktısı olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Aynı zamanda organizasyonların sahip olduğu hedefler, belirli bir misyon ve vizyon etrafında bir araya gelen örgüt üyelerinin birbirine karşı bağımlılıklarını ve güven derecelerini arttırmaktadır. 

Sanal örgütlerde yapının tahsis edilmesinde hususunda;  güven unsuru ve entelektüel sermayenin önemine inananlardanım. Böylelikle entelektüel yetenekler sahip olunan misyon ve vizyon etrafında şekillenerek organizasyonel süreçlerin işlenmesine etki eder. 

Özetle; günümüz iş dünyasında hız ve rekabet düzeyi başarı ölçütlerinden sayılmaktadır. Sanal örgütler başarının anahtarı konumunda olduğundan, paylaşımcı proje odaklı bakış açısına sahip ve entelektüel zeka açısından donanımlı olmak ile mükelleftirler. 

 

 Hasan Görgülü