Kişisel verilerin güvenliği şirketler ve çalışanları için ciddi önem arz ediyor. İş arayışında kullanılan CV’lerde ve çalışan adaylarından istenen belgelerde kişilerle ilgili hassas verileri içerdiğine dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketlerin çalışan verilerinin gizliliğini korumak ve güvenliğini sağlamak için göz ardı etmemeleri ve takip etmeleri gereken 5 önemli adımın olduğunu vurguluyor.
Bilginin güç olduğu bu çağda, veriler bilgi edinmeye giden yolda en kritik unsur olarak görülüyor. Toplanan bu veriler bazen önemsiz görünebilir ancak hackerlerin ellerine düştüğünde kullanıcılar için tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. Özellikle şirket verilerine gözlerini diken hackerlerin çeşitli oltalama saldırıları için çalışanlara ait kişisel birçok veriyi de hedeflediği görülüyor. Bu durumun kişisel verilerin korunmasında bireysel çaba kadar kurumsal çabanın da önemini ortaya çıkardığını aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, çalışan verilerini gizli tutmanın ve özellikle işe alım süreçlerinde İK departmanlarının sorumluluklarının KVKK ile daha da arttığına dikkat çekiyor. Kişisel verilerin güvenliği konusunda şirketlerin süreçlerini yeniden oluşturmaları konusunda harekete geçmesi gerektiğini de hatırlatan Günal’a göre, şirketlerin çalışan verilerini güvende tutabileceği önemli noktalar bulunuyor.
1. Çalışanlar için uygulanan gizlilik yasalarına hakim olun. Kanunları bilmek ve çalışanları korumak için nasıl uygulandığı konusu hakkında bilgi sahibi olmak şirketlerin sorumluluğunda. Küresel çapta operasyonel büyüklüğe sahip şirketlerin çalışanları için bilmeleri gereken gizlilik yasalarına küresel düzenlemeler de ekleniyor. Şirketlerin özellikle Türkiye için KVKK ve Avrupa için de GDPR’ye dikkat etmesi gerekiyor.
2. Topladığınız ve işlediğiniz kişisel verilerin amaca uygun olması gerekiyor. Genel olarak şirketler, çalışanları hakkında sadece işle ilgili olan verileri toplayabiliyor. Tipik bir çalışan veri havuzunda ise özgeçmiş, sağlık bilgileri, referanslar, maaş bilgileri, iş sözleşmeleri ve performans incelemeleri yer alabilir. Bunlar dışında ya da amaca uygun olmayan veri toplama ya da saklama yasa dışı olarak kabul ediliyor.
3. Açık rıza almayı ve KVKK adımlarını atlamayın. Şirketlerin çalışan verilerini korumaları kadar bu verileri neden ve nasıl aldığını çalışanlarına anlatmaları önem arz ediyor. Veri toplama işlemini çalışana en kolay aktarma yolu kanuna uygun resmi onay politikaları olarak öneriliyor. Bu politikaları düzenli olarak kontrol etmek ve çalışmalar yapmak kanuna bağlı kalmayı kolaylaştırıyor.
4. Veri ihlallerini çalışanlara bildirmekte gecikmeyin. KVKK ve GDPR ile uygun veri koruma politikasına sahip olması gereken şirketlerin herhangi bir ihlal durumunda, çalışanını ve ilgili makamları belirtilen süre içinde bildirme zorunluluğu bulunuyor.
5. Verilerin işlenme süreçlerini sürekli denetleyin. Şirket İK biriminde bulunan verilerin sürekli denetlenmesi ve işe alım süreçlerinin de kaydının tutulması gerekiyor.
Devamını Oku
Çalışan bağlılığı ve memnuniyeti, özellikle son dönemde şirketlerin öncelikleri arasında yer alıyor. Çalışanların ihtiyaç ve beklentilerini doğru anlamak, bu doğrultuda iyi uygulamaları hayata geçirmek hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Bunun en iyi örneklerinden biri, Çalışan Bağlılığı ve Memnuniyetinde öncü olan Koç Topluluğu şirketi Entek Elektrik.
Son yıllarda yaşanan gelişmeler sonucunda şirketlerin değişikliklere hızlı adapte olmalarının, çalışanlarını iyi tanımalarının ve yanlarında olduklarını hissettirmelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. 2018 yılından beri her yıl Kincentric’in En İyi İşyeri Ödülü’nün sahibi olan Entek Elektrik, yenilikçi ve gelecekteki beklentileri öngören uygulamaları ile bambaşka bir çalışma deneyimi sunuyor.
Entek Elektrik’te en önemli konulardan biri çalışan mutluluğu
Entek’te önceliğin, çalışanların yalnızca iş değil sosyal hayatlarında da mutlu ve güvende hissetmelerini sağlamak olduğunu belirten Entek Elektrik İnsan, Kültür ve Dönüşüm Direktörü Ömer Gün, “Bunu sağlamak için hayata geçirdiğimiz birçok iyi uygulama bulunuyor. Çalışma arkadaşlarımızın hem mental hem fiziksel olarak daha sağlıklı hissetmelerini sağlamak için anlaşmalı olduğumuz kurumlarla birlikte sunduğumuz psikolog ve diyetisyen deneyimi, tamamen bu amaca hizmet ediyor. Bunun yanında stres ve kaygıyla baş etmek, her konuda bireysel ve sosyal farkındalık oluşturmak için düzenli aralıklarla webinarlar aracılığıyla bir araya geliyoruz. Özellikle kişisel gelişimi destekleyen çalışmalara çok önem veriyoruz, çünkü gelişim her zaman odağımızda olan bir konu.” dedi.
Gelişimi destekleyen bir yönetim anlayışı benimsiyoruz
Entek’in sürekli gelişim odaklı ve dinamik iş yapış kültürünü destekleyen Talent Forward yetenek gelişimi programıyla, çalışanların potansiyellerini en iyi şekilde ortaya çıkarmayı amaçladıklarını söyleyen Ömer Gün, sözlerine şöyle devam etti; “Entek’te her çalışan için ayrı ayrı belirlenen davranışsal ve teknik gelişim alanlarında yetkinlik kazanmalarına yönelik uygulamalarımızla, gelişim yolculuklarında çalışanlarımızın yanlarında oluyoruz.
Gelecekte disiplinler arası yaratıcı düşünmeyi gerektiren ve sürekli öğrenme temeline dayanan bir sürecin bizleri beklediğinin farkındayız. Yakın gelecekte oluşacak meslek alanlarına ve yeni rollere hazır olmaları için, çalışanlarımızı üstün yetkinliklerle geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, günümüzün ve geleceğin ihtiyacı olan eleştirel düşünme, yaratıcılık, yeni deneyimlere açıklık gibi yetkinliklerin kazandırılması için tüm çalışanlarımızın ulaşabildiği eğitim programları düzenliyoruz.
Çalışanlarımızın bu eğitim ve yetenek gelişim programlarına kolayca ulaşabilmeleri için oluşturduğumuz, deneyimlerini ve gelişimlerini mükemmelleştirmeye çalıştığımız EntekCampus yetenek gelişimi programları, iç eğitmen modülü, eğitim kütüphanesi, gelişim yol haritası gibi özellikleri ve zengin içeriğiyle keyifli bir dijital deneyim sunuyor. EntekCampus'ü performans sistemimiz Koç Diyalog, kariyer ve yetenek gelişimi sistemimiz Talent Forward ile de entegre ederek, tüm saha ve ofis çalışanlarımıza uçtan uca bütünsel bir sistem sunuyoruz. Yine bu süreçte ihtiyaç duyan çalışanlarımız için mentorluk ve koçluk desteği sağlıyoruz. Bunun çok önemli bir konu olduğunu düşünüyorum; çalışanların, özellikle kariyerlerinin ilk yıllarında bir sonraki adımı planlamaları için bu destek çok etkili.”
Entek’te işin geleceğine çalışanlarımızla birlikte karar veriyoruz
Entek’in kültüründe esneklik ve çözüm odaklılık olduğunu söyleyen Ömer Gün: “Çalışanlarımız evden, ofisten ya da hibrit çalışma seçimlerine, pozisyonlarının gerekliliklerini göz önünde bulundurarak kendileri karar veriyorlar. Şu an gündemimizde esnek çalışma günü ve esnek çalışma saati uygulaması da var. Çalışanlarımızın ihtiyaçları ve beklentileri için en doğru çözümleri belirlemek adına tüm birimlerimizi kapsayacak detaylı bir çalışma yürüttük. Entek X Flexibility adını verdiğimiz, çok yakında uygulamaya alacağımız bu yeni çalışma modelleriyle, hem çalışanlarımızın hem de şirketimizin ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermeyi planlıyoruz.” diyerek yakın zamanda lansman çalışmalarına başladıkları Entek X Flexibility’ye değindi.
Sürdürülebilirlik kültürümüzün bir parçası
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda her alanda birçok destekleyici uygulaması bulunan, ürettiği enerjinin büyük bölümünü yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Entek Elektrik, insan odaklı yönetim anlayışını benimseyerek de bu amaçlara destek veriyor. “İş güvenliği” yaklaşımından “yaşam güvenliği” yaklaşımına geçerek, çalışanlarının yalnızca işte değil sosyal yaşamda da sağlıklı ve güvende olmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda Sürdürülebilirlik ve Yaşam Güvenliği biriminin iş birliğiyle, ilkyardım, sürüş güvenliği, ergonomi gibi eğitimler düzenleniyor.
Cinsiyet eşitliği için farkındalık oluşturmayı öncelikli hedefleri arasına koyan Entek’te, “Farkındayız, Eşitiz” projesi kapsamında cinsiyetçi dil kullanımı, sokak tacizi, iş hayatında kadın olmak gibi birçok konuda webinarlar düzenlenerek farkındalık oluşturuluyor. Ek olarak kreş çağında çocuk sahibi olan kadın çalışanlara kreş desteği sağlanıyor ve böylece kadınların istihdamı destekleniyor.
“Entek olarak birlikte gelişmenin ve başarmanın gücüne inanıyor, çalışanlarımızın katma değer sağladığı her anı ödüllendiriyoruz.” diyen Ömer Gün, sözlerine şöyle devam ediyor; “ ‘Şirketimde Fark Yarattığım Her An Değerli’ sloganıyla dijital dönüşüm sürecimize, sürdürülebilirlik ve yaşam güvenliği alanındaki çalışmalarımıza, kısaca tüm süreçlerimize katkı sağlayacak fikir ve önerileri değerlendiriyor ve ödüllendiriyoruz. Hem bireylerin gelişimini hem şirketimizin gelişimini destekleyen bu uygulamanın çıkış noktası birlikte ilerlemenin gücüne olan inancımız oldu. Yarattığımız kültür çalışanların fikirlerini rahatça söyleyebildikleri, kendilerini ortaya koyabildikleri, hayallerini gerçekleştirebildikleri, hiyerarşinin olmadığı bir organizasyon. Burada, kültürümüzün bir parçası haline gelen Agile metodoloji ile, anında geri bildirimde bulunarak gelişim desteklenir. Bu sayede oluşan güven ortamının çalışanlar üzerinde olumlu etkisi çok yüksek.”
Çalışan bağlılığı ve memnuniyetinde öncü olmaktan çok mutluyuz!
Ömer Gün sözlerini şöyle noktalıyor: “Yaptığımız bütün çalışmaların en önemli çıktısı, çalışanlarımızın bundan duydukları memnuniyet, şirketlerine bağlılıkları ve yüksek performanslarıdır. 2018’den bu yana her yıl En İyi İşyeri seçilerek, 2020’de Sürekli Mükemmellik Ödülü’nün de sahibi olduk. Çalışan bağlılığı ve memnuniyetinde Koç Topluluğu’nun lider şirketlerinden biri olmaktan mutluluk duyuyoruz. 7 şehir 11 tesisimizdeki çalışanlarımızın işini mutluluk ve keyifle yapması, motivasyonumuzun ve başarımızın en büyük göstergesidir.”
Devamını Oku
Yapı Merkezi’nin grup şirketlerinden olan Yapıray Demiryolu İnşaat Sistemleri San. ve Tic. A.Ş.’nin Genel Müdürü Volkan Okur Yılmaz, PWN İstanbul'un başlattığı PWN Eşitlik Elçisi CEO’lar hareketine katıldı. Toplum ve iş hayatında cinsiyet dengesine ulaşmayı hızlandırmak, kadınların iş hayatında sürdürebilir bir şekilde var olmalarını ve liderliğe yükselmelerini desteklemek amacıyla kurulan PWN İstanbul, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen CEO’lar Manifestosu”nu 2016 yılında, 40 CEO ve Genel Müdürün katılımı ile oluşturdu. Yapıray Demiryolu İnşaat Sistemleri San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Volkan Okur Yılmaz da bu manifestoyu imzalayarak, bugüne kadar 100’den fazla CEO ve Genel Müdürün desteklediği PWN Eşitlik Elçisi CEO’lar hareketine dahil oldu.
Yapıray, erkek egemen sektörde kadınların da var olması için fırsatlar sunuyor
Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen Elçiler Manifestosu imza buluşmasında, PWN Istanbul Başkanı Aylin Olsun Satun ile bir araya gelen Yapıray Genel Müdürü Volkan Okur Yılmaz yaptığı konuşmada, kadınların toplum içindeki konumunun güçlenmesi ve ekonomik hayata aktif olarak katılmalarının önemini vurgulayarak “Kadınların güçlü bireyler olarak yetişmesinde en önemli adım, küçük yaştan itibaren aile içinde eğitime başlanması ile mümkün olacak. Bu sürece en önemli katkıyı da eğitimli anneler sağlayacaktır” dedi.
Raylı sistemler gibi erkek egemen bir sektörde kadın liderlerin de yer almasını sağlamak için genç kadın mühendislerin istihdamının önem taşıdığını belirten Yılmaz, Yapıray Demiryolu İnşaat Sistemleri olarak genç kadın mühendislik öğrencilerine sağladıkları staj imkânı ile onların sektörü tanımalarına fırsat sunduklarını da aktardı.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen CEO’lar Manifestosu'nun kapsamı
- Eşitlik sözleşmesini imzalayan CEO, bu konuda kamuoyunda farkındalık yaratmak konusunda kişisel bir söz vermiş oluyor.
- Manifesto, üst düzey yöneticiler ve kurumları için cinsiyet eşitliği konusunda bir yol haritası hazırlanmasında destek işlevi görüyor.
- Manifestoda, 6 ana başlıkta toplamda 86 soru ile toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili davranışların sorgulanması sağlanıyor.
Devamını Oku
Firmaların Yüzde 68’i Çalışan Eğitimine Yatırım Yapıyor
Avansas, Türkiye genelindeki araştırmalarıyla iş dünyasının nabzını ölçmeye devam ediyor. Ofise dönüşlerin hızlandığı, dijitalleşmenin insan kaynağı alanında büyük bir yetenek değişimini beraberinde getirdiği bu dönemde, Avansas iş yerlerinin İK süreçlerine yönelik yeni araştırmasının bulgularını yayımladı. Araştırma sonuçlarına göre; 2021 yılında firmalar en çok ‘satış’ ve ‘üretim’ departmanlarında işe alım yaparken, firmaların yüzde 13’ü yeni çalışma modelini geliştirmek 100 – 250 bin TL arası bütçe ayırdı. İşe alımlarda en çok dikkat edilen ilk 4 özellik ise tecrübe, maaş beklentisi, eğitim alınan bölüm ve dijital dünyaya hakimiyet oldu.
Türkiye genelinde hayata geçirdiği gündeme özel araştırmalarla öne çıkan Avansas, çalışanların ofise dönüşlerinin hızlandığı 2022 yılında “Pandeminin İnsan Kaynakları Süreçlerine Etkisi” başlıklı araştırmasını yayımladı. İş yeri alışverişinde yeni bir dönem başlatan Avansas, Türkiye’deki iş yerlerinin İnsan Kaynakları süreçlerini ve davranışlarını araştırdı. 4.751 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma; iş yerlerinin ve çalışanların pandemi ile geçen 2 yılın ardından yaşanan çevresel faktörlerin çalışma hayatına olan etkilerini ve düşüncelerini ortaya koydu. Aynı zamanda araştırma ile şirketlerin; işe alım rakamları, İK süreçlerine ayırdıkları altyapı yatırımları ve dijitalleşmeye verdikleri önem gibi konular detaylandırıldı.
Firmalar işe alım yaparken adayların en çok tecrübesine önem veriyor
Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; Şubat 2022 itibariyle iş yerlerinin yüzde 41’i hibrit, yüzde 48’i ise tamamen ofisten çalıştıklarını belirtti. 2021 yılında şirketlerin yüzde 41’i 1-5 arası çalışan istihdam ederken, yüzde 12’si 6-10 kişi aralığında işe alım gerçekleştirdi. İşe alımlarda en çok dikkat edilen ilk 4 özellik ise şu şekilde oldu: Yüzde 85 tecrübe, yüzde 80 maaş beklentisi, yüzde 78 eğitim alınan bölümün pozisyona uygunluğu ve yüzde 78 dijital dünyaya hakimiyet.
50’den az sayıda çalışana sahip iş yerlerinde en çok ‘Satış Departmanı’ için işe alım yapılırken, 50’den fazla çalışana sahip iş yerlerinde en çok ‘Üretim Departmanı’ için işe alım yapıldı. Araştırma, 2022 yılında yapılacak işe alımların hem istihdam hem de departman olarak 2021 yılıyla paralellik göstereceği sonucunu ortaya koydu.
Firmalar 2021 yılında yeni çalışma modelini geliştirmek için 100 – 250 bin TL yatırım yaptı
Araştırmaya göre; pandemi döneminde işe başlayan her 10 çalışandan 4’ü adaptasyon konusunda zorluk çekerken, 5’i ise zorluk yaşamadığını belirtti. Her 100 iş yerinin 68’i pandemi sürecinde çalışanlarının eğitim ve adaptasyonu için hem online hem fiziksel eğitimler düzenledi.
Araştırma, kurumların pandemide teknolojilerine de daha fazla yatırım yaptığını ortaya koyarken; bu yatırımların 2022’de daha da artacağı öngörüldüğü belirtildi. Pandemiyle birlikte şirketlerin büyük çoğunluğu yeni çalışma modelini geliştirmek için yatırım yaparken, yüzde 13’ü bu yatırıma 100 – 250 bin TL arası bütçe ayırdığını açıkladı.
Şirketlerin yüzde 73’ü çalışanlarının dijital yetkinliğini artırmaya odaklanıyor
Yaşanan yeni çevresel faktörlerin yapısıyla birlikte, planlanan kadroların da farklılaşacağını belirten Avansas Genel Müdürü Sedat Anak, “Bu ölçek ve hızdaki dijitalleşme insan kaynağı alanında büyük bir yetenek değişimini beraberinde getirdi. Araştırmamız, pandemi başından itibaren iş gücünün yüzde 79’unda beceri dönüşümünün zorunlu olduğunu ortaya koydu. Dijital beceriler artık neredeyse işte her rolün bir parçası.
Hem liderlerin hem de çalışanların dijitalleşmenin geldiği noktada yeterli donanıma sahip olmaları için daha çok eğitim ve destek alması gerekiyor. Araştırmamız da bizlere gösteriyor ki; her 4 çalışandan 1’i dijitalleşme konusunda yeterli donanıma sahip değil. Bu bağlamda firmaların yüzde 73’ü yeni normal çalışma düzeni sonrasında mevcut çalışanlarının dijital yetkinliğini arttırmaya odaklanıyor” dedi.
Çalışanlarına kariyer yolculuklarında sunduğu fırsatlar ve global organizasyonda sağladığı kariyer imkanlarıyla öne çıktıklarını da vurgulayan Anak, Avansas’ın dinamik ruhunu hissedebilecekleri bir çalışma ortamı sunduklarını ve çalışanların gelişimlerini desteklemeyi kurum kültürünün merkezine aldıklarını da belirtti.
Devamını Oku
İş dünyasına yeni merhaba demeye başlayan, pandeminin de etkileriyle günlük hayatlarının neredeyse tamamını akıllı telefonları veya bilgisayarları üzerinden canlı görüşmeler, dersler ve sosyal medya üzerinden yöneten “Dijital Nesil” olarak da tabir edilen Z Kuşağı esnek çalışmayı tercih ediyor.
Küresel çapta yaşanan ekonomik daralmanın etkilerini kendilerinden bir önceki nesile oranla çok daha doğrudan yaşamanın yanı sıra hayatlarının 2 senesini etkisi altına alan Pandemi süreciyle hayat anlayışları çok farklı olan Z kuşağı gençlerimizin; kariyer planlarında ve iş dünyasına bakışlarında son derece gerçekçi ve bağımsız oldukları gözleniyor.
Her yıl binlerce gence yarı zamanlı veya dönemsel iş imkanı sunan Team Fores HR Genel Müdürü Ogün Yıldız; iletişimi ve erişimi tamamen değiştiren dijital teknolojilerle dolu bir dünyaya doğan Z kuşağının kendinden önceki kuşaklara göre farklı yetkinliklere, değerlere, yaşam ve kariyer hedeflerine sahip olduğunu, gençlerin her türlü bilgiye ve tüm ihtiyaçlarına internet üzerinden kolayca ulaşmak istediklerini belirtiyor.
Ogün Yıldız; son yıllarda kendi kuşaklarından gençlerin inovatif yaklaşımlarla, kısa zamanda çok başarılı şirketler kurduğunu gören Z kuşağının, kariyer planlarını yaparken bu girişimleri yakından takip ettiklerini ve bu sebeple iş hayatını yakından tanımak, ailelerinden bağımsız para kazanıp, biriktirmek için henüz okurken yarı zamanlı olarak çalışmayı tercih ettiklerini sözlerine ekliyor.
Gençlerin yarı zamanlı veya dönemsel iş arayışlarına, onların bildiği yöntemlerle ulaşmalarını sağlamak adına Türkiye’de İnsan Kaynaklarına yeni bir soluk getiren, özel geliştirdiği bir uygulama ile akıllı cep telefonları üzerinden Türkiye çapında iş arayan binlerce gencin cebine girmeyi başaran Team Fores HR’ın kurucusu Ogün Yıldız; 2021 yılı genelinde pandemi dolayısıyla yaşanan kapanmalara rağmen Türkiye Genelinde 2650 den fazla gence 63.300 günün üzerinde iş olanağı sağlayarak, gençlerimizin kariyer hedeflerine giden yolda onlara sundukları fırsatlarla da gurur duyduklarının altını çiziyor.
Devamını Oku